11 Ocak 2010 Pazartesi

KONUŞMA PROBLEMI TEDAVİSİ

Konuşma sorunlarının öncelikli tedavisi konuşma terapisidir. Eğer çocuk, yaşından beklenen düzeyde akıcı ve uygun konuşmakta geç kalmışsa bir uzmana başvurmak için asla beklenmemelidir.

Çocuğun tedaviden göreceği yarar belirli koşullara bağlıdır:

1) Öncelikle konuşma için gerekli organ sistemlerinin sağlıklı ve uyumlu çalışması ön koşuldur. İlgili beyin bölgeleri, solunum sistemi, gırtlak, ilgili kaslar ve sinirlerin yapısı ne kadar sağlam ise tedaviden de o kadar çok yarar görür. Bu bölgeleri etkileyebilecek bütün hastalıklar konuşmanın farklı boyutlarını geçici veya kalıcı olarak bozabilir.

2) Tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır. Vücut gelişimi henüz büyüme aşamasında iken tedaviye başlanırsa çocuğun kapasitesinden fazlası ile yararlanma şansı bulunur.

3) Tedavinin sağlayacağı yararın en önemli belirleyicisi çocuğun gelişme potansiyelidir. Bu da çocuktaki problemlerin büyüklüğü ile ters orantılıdır. Hasar ne kadar yüksekse tedavinin yararı da o kadar azalır.

4) Anne-baba çocuğunun sınırlarını kabullenmeli ve tedaviden beklentileri de çocuğun kapasitesi ve verilen destekle orantılı olmalıdır. Yüksek beklenti anne-babanın hayal kırıklığını arttırır, düşük beklenti ise çocuğun kapasitesinin iyi desteklenmemesine yol açabilir.

5) Uygulanacak tedavilerin çocuğun ihtiyaçlarına uygun olarak planlanmasına, gereken sıklık ve yoğunlukta verilmesine dikkat edilmelidir. Kapasitenin altında uygulama yetersiz kalacak, üzerinde yüklenme ise isteksizlik ve bıkkınlık yaratacaktır.

6) Konuşma bozukluğu gibi gelişimsel problemlerin tedavisi uzun sürelidir, çocuğun yoğun çabasını ve anne-babanın aktif katılımını gerektirebilir. Bu durum anne-babanın da enerjisini tüketebilir. Gerektiği zaman psikolojik danışmanlık ve hatta psikiyatrik tedavi desteği alınmalıdır.

Konuşma Bozukluklarının Bilinen Nedenleri
Çocuklarda konuşma problemi doğurabilecek belli başlı bozuklukları aşağıdaki maddeler içinde özetleyebiliriz:

1) Konuşulanı anlamakta zorlukla karakterli "alıcı dil bozukluğu", anlama ve konuşma sorunlarının birlikte gözlendiği "karışık dili anlama-sözel anlatım bozukluğu", sesleri uygun çıkaramamayla karakterli "fonolojik bozukluk" ve konuşmada takılmalar, tekrarlarla karakterli "kekemelik" ağırlıklı olarak konuşmanın bozulduğu durumlardır.

2) Dovvn sendromu, Prader-VVilli sendromu, frajil X sendromu gibi birçok genetik geçişli hastalık ve fenilketonüri, Lesch-Nyhan hastalığı, galaktosemi gibi birçok metabolik hastalık genellikle zeka geriliğine neden olarak ve bazen de konuşmayla ilgili organları doğrudan etkileyerek çeşitli konuşma problemlerine yol açabilirler.
3) Nedeni açıklanamayan zeka gerilikleri ve gelişme gerilikleri de konuşmanın gelişiminde ve etkili kullanımında engeldir.

4) Kas-iskelet-sinir sistemi hastalıkları: Serebral palsi, nörofibromatozis, muskuler distrofi gibi genetik geçişli veya sonradan kazanılan pek çok hastalık solunum sistemini doğrudan etkileyerek konuşmayı ileri derecede bozabilir.

5) Ağız, diş ve çene yapısını, solunum kaslarını etkileyebilecek yarık damak gibi yapısal anormallikler, diyafram kusurları, diş oklüzyonları konuşmanın anlaşılmasını zorlaştırabilir.

6) İşitmenin olmaması ya da zayıf olması konuşma becerisinin sağlıklı gelişimine engeldir.

7) Gebelikte geçirilen enfeksiyonlar, ilaç kullanımı, erken doğum, doğum güçlükleri çocuğun konuşma gelişimini etkileyebilir.

8) Doğumdan sonra, ilk yıllarda ve özellikle konuşma açısından kritik yaşlarda yaşanan ve konuşmayla ilgili bölgeleri etkileyebilecek hastalıklar (enfeksiyonlar, havaleler, kalp hastalıkları, kazalar, zehirlenmeler, vs.) konuşmanın gelişimine engel oluşturabilir.

9) Otistik bozukluk ve diğer yaygın gelişim bozuklukları kendilerine özgü iletişim kusurlar*-nedeniyle konuşma bozukluğu nedenleri arasında özel bir yere sahiptir.

10) Seçici konuşmazlıkta yalnız iyi tanıdığı kişilerle konuşma, konversiyon bozukluğunda ses kısılması veya konuşamama, istemli fısıldamada kısık sesle konuşmanın tercih edilmesi, temaruzda bilinçli olarak konuşmama durumu söz konusudur.

11) Sosyoekonomik yetersizlikler, anne-babanın sağlık sorunları, çocuğun bakımında ihmal derecesinde yetersizlikler, sözel uyaranların yoksunluğu çocuğun konuşma pratiği yapabileceği ortamlar bulamaması anlamına gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder